Kategoriler
0 Sepetim
%20
Mihrabad Yayınları Yaşamak Ödev Yaşatmak İbadet (Selçuklu Ve Osmanlı'n

Mihrabad Yayınları Yaşamak Ödev Yaşatmak İbadet (Selçuklu Ve Osmanlı'nın İnsani Yönetim İlkesi)

Satış Fiyatı : 70,00 TL
İNDİRİMLİ FİYAT : 56,00 TL
Kazancınız : 14,00 TL
Taksitli fiyat : 9 x 6,84 TL
Stok Kodu : 9786056846236
Sayfa Sayısı : 243
Boyut : 13x21
Kargo Ücreti: 150 TL ve üzeri PTT: 75 TL
Mihrabad Yayınları - Yaşamak Ödev Yaşatmak İbadet (Selçuklu Ve Osmanlı'nın İnsani Yönetim İlkesi) / Hasan Basri Bilgin

624 yıl ayakta duran Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi, Hocası Şeyh Edebâ-li'nin "İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın" buyruğunu benimsemiş, esas almış ve bu anlayışla hareket etmiştir. Ecdadımızın üç kıtada adaletle hükümran olmasının temelinde, insana sevgiyle bakan, şefkatle yaklaşan ve merhametle muamele eden bu hassasiyeti müşahade ediyoruz.
"Yaşamak ödev, yaşatmak ibadet" anlayışı, sadece Fatih Sultan Mehmed'in parolası olmamış, ondan önceki Osmanlı padişahlarında, Selçuklu sultanlarında ve Müslüman Türk hakanlarında da biricik prensip kabul edilmiş ve bu ilkeye sımsıkı bağlı kalınmıştır. Derviş Yunus'un ulu ifadesiyle, "Yaradılan Yaradan'dan ötürü hoş görülmüş" ve elbette hoş tutulmuştur.
Bugün Türkiye, bu insani anlayışın biricik mirasçısı olarak yine yeryüzündeki bütün mazlumların, mağdurların ve masumların ümit beslediği neredeyse biricik ülke. Kırım'dan Bosna'ya, Kerkük'ten Suriye'ye, Doğu Türkistan'dan Arakan'a kadar zulme uğrayan herkes, yönünü Türkiye'ye çeviriyor. Çünkü bu topraklarda, "yaşatmanın ibadet" olduğuna inanan insanların yaşadıklarını biliyorlar.

">
Yorum yazın 15 puan kazanın.
Bu ürüne ilk yorum yapan siz olun.
  • Açıklama
    • Mihrabad Yayınları - Yaşamak Ödev Yaşatmak İbadet (Selçuklu Ve Osmanlı'nın İnsani Yönetim İlkesi) / Hasan Basri Bilgin

      624 yıl ayakta duran Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi, Hocası Şeyh Edebâ-li'nin "İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın" buyruğunu benimsemiş, esas almış ve bu anlayışla hareket etmiştir. Ecdadımızın üç kıtada adaletle hükümran olmasının temelinde, insana sevgiyle bakan, şefkatle yaklaşan ve merhametle muamele eden bu hassasiyeti müşahade ediyoruz.
      "Yaşamak ödev, yaşatmak ibadet" anlayışı, sadece Fatih Sultan Mehmed'in parolası olmamış, ondan önceki Osmanlı padişahlarında, Selçuklu sultanlarında ve Müslüman Türk hakanlarında da biricik prensip kabul edilmiş ve bu ilkeye sımsıkı bağlı kalınmıştır. Derviş Yunus'un ulu ifadesiyle, "Yaradılan Yaradan'dan ötürü hoş görülmüş" ve elbette hoş tutulmuştur.
      Bugün Türkiye, bu insani anlayışın biricik mirasçısı olarak yine yeryüzündeki bütün mazlumların, mağdurların ve masumların ümit beslediği neredeyse biricik ülke. Kırım'dan Bosna'ya, Kerkük'ten Suriye'ye, Doğu Türkistan'dan Arakan'a kadar zulme uğrayan herkes, yönünü Türkiye'ye çeviriyor. Çünkü bu topraklarda, "yaşatmanın ibadet" olduğuna inanan insanların yaşadıklarını biliyorlar.

Kapat