Kategoriler
0 Sepetim
%15
Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti %20 indirimli Yusuf Asal Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti %20 indirimli Yusuf Asal Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti %20 indirimli Yusuf Asal Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti %20 indirimli Yusuf Asal Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti %20 indirimli Yusuf Asal Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti %20 indirimli Yusuf Asal

Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap SetiHikaye Seti

Satış Fiyatı : 550,00 TL
İNDİRİMLİ FİYAT : 467,50 TL
Kazancınız : 82,50 TL
Taksitli fiyat : 9 x 57,14 TL
Stok Kodu : 9786052325124
Sayfa Sayısı : 840
Boyut : 13x21
KARGO BEDAVA
Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti 5 Kitap

Evde inek beslemeyi düşünecek kadar sütobur arkadaşım Minik,
Sürekli bana gaz veren ama çoğu fikri fos çıkan Durmuş,
Şakalarını derin dondurucudan çıkaran Geveze Refik,
Dükkânı ünlü fotoğraflarıyla dolu ama kendisi ünsüz Berber Said Abi,
Okulun bodrumunda dev tavuklar besleyen müdürümüz,
Kemiklerimi kırmakla tehdit eden Beton Cansu,
Bankamatikte para unutacak kadar unutkan amcam,
Kutuplardaki buzların erimesine sebep olan Garson Abuzer,
Sürekli yanında balkabağı taşıyan esrarengiz adam,
Bayramda sadece 1 lira harçlık veren Ömer Amca,
Daha kimler kimler! Ve ne maceralar!
Okudukça gülmekten yamulacaksınız. :)

 

İÇİNDEKİLER:

  • Özel Yeteneksiz miyim?
  • Karabiberli Ballı Ayran
  • Dikkat Köpek Var!
  • Çakma Dedektif
  • Karizma Yerle Bir

**Kitapların her biri 168 sayfadan oluşmaktadır. Toplamda 840 sayfadır. 

 

ÖZEL YETENEKSİZ MİYİM?

Özel yetenekli öğrenciler için sınav vardı. Öğretmenim beni katmadı. Daha doğrusu ilk başta katmadı. Ona çok etkileyici bir mektup yazıp sınıf defterinin arasına koydum.

Mektubun sonunda da iki seçenek sundum:

Yetenek sınavına gireceksin. EVET

Yetenek sınavına elbette gireceksin. EVET

Öğretmenim tercih konusunda fazla zorlanmadı. Seçeneklerden birini kabul etti. Ama sınav yaklaştıkça pişmanlık duymaya başladım.

Keşke öğretmenimize o mektubu yazmasaydım. Ne güzel yaşayıp gidiyordum işte. Hem özel yetenekli olsam ne olacaktı ki?

Bir şeyler yapmalıydım. Olmadı işte olmadı… Sınava girdim. Girmez olaydım!

 

KARABİBERLİ BALLI AYRAN

Şiir yarışması düzenleniyordu. Buna katılmayı çok istiyordum. Ama iyi şiir nasıl yazılır bilmiyordum. Geveze Refik geldi yanıma.

– Benim dayım şair. O her gece yatmadan önce ballı ayran içer. Bu yüzden müthiş şiirler yazıyor, dedi.

Sonunda bulmuştum aradığımı. Ballı ayran içmek berbat bir iş, ama ünlü ve başarılı bir şair olmak için içmeliydim. O gece yatmadan önce ballı ayran içtim. Tadını ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Berbattı.

Hemen odama geçtim ve kaleme sarıldım. Ortaya bir şiir çıktı. Ama beğenmedim. Yazdığım şiiri çöpe attım. Acaba neden olmamıştı ki? Bunu ertesi gün Refik’e sordum.

– Söylemeyi unuttum. Dayım ayrana karabiber de katardı, dedi Refik. Çok mide bulandırıcı bir durumdu.

 

DİKKAT KÖPEK VAR!

Bayram harçlığı için komşuları geziyorduk. Mahallemizde çok zengin bir aile var. Fazilet Teyzeler... Minik’le beraber Fazilet Teyzelerin evine doğru yürüdük. Kapıya vurduk, açan olmadı.

Ben kapının demirleri arasından elimi sokup kilidi aradım. Ama ne yazık ki bulamadım. Siz deyin on dakika, ben diyeyim yirmi dakika kapıyı açmaya uğraştık.

– Ben duvardan atlayacağım, dedi Minik.

Duvardan önce o atladı, sonra ben. Bahçenin içinde bakınırken bir de ne görelim? Kulübesinde uyuyan bir köpek! Kalbim yerinden fırlayacaktı adeta. Ağlamak üzereydim. Gerçekten de başımız ciddi dertteydi.

Hemen kapıya yöneldik. Ama bir türlü açılmıyordu kapı. Uğraştık da uğraştık… Bu arada bir hırlama sesi geldi. Arkamıza dönüp baktığımızda köpeğin bize doğru geldiğini gördük.

 

ÇAKMA DEDEKTİF

Durmuş’la süper ikili olmuştuk. Amacımız kötü insanları yakalamaktı. Durmuş gözlerini kıstı. Yavaşça etrafa baktı. Ardından kulağıma fısıldadı:

– Suçlu garson. Onu yere çöp atarken gördüm.

– İnsan çöp atıyor diye suçlanmaz. Daha büyük bir suçu olmalı.

Kaşlarını çattı ve şöyle dedi:

– Bak şimdi! Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir süvariyi kurtarır. Bir süvari bir haberi ulaştırır. Bir haber de savaşın sonucunu değiştirir.

Mantıklıydı. Hemen bir plan yaptım. Amacım garson hakkında daha fazla bilgi toplamaktı. Bir masaya geçtim ve oturdum. Herkes kendi işiyle meşguldü. Garson zayıf, sessiz ve donuk bakışlı biriydi. Gömleğinde de küçük bir çekirge resmi vardı. Sanırım örgütlerinin sembolüydü. Belki de örgütün adı Katil Çekirgeler Grubu’ydu.

 

KARİZMA YERLE BİR

Durmuş bazı zamanlar saçmalasa da çoğu zaman beni destekler.

– Sence ben başarılı biri miyim, diye sordum.

– Elbette başarılısın, dedi. Sen koskoca KAFADAN YUMURTA gazetesinin yayın yönetmenisin. Senin çıkardığın gazete cumhurbaşkanına bile gidiyor.

Durmuş’tan aldığım gazla mahallede dolaşmaya karar verdim. Beş-on dakika gezindikten sonra parka girdim. Birden iki çocuğun, bir çocuğu dövmek üzere olduklarını gördüm. Yalan yok, önce korktum.

– Hey bırakın onu, diye bağırdım. Birden durup bana döndüler.

– Tamam bırakırız. Fakat onun yerine seni döveriz, dediler.

Kısa boylu, çelimsiz olan beni bir harekette yere yatırdı.

– Üç kere bana abi dersen affederim seni, dedi.

– Abi abi abi!

 

">
Yorum yazın 15 puan kazanın.
Bu ürüne ilk yorum yapan siz olun.
  • Açıklama
    • Uğurböceği Kafadan Yumurta Kitap Seti 5 Kitap

      Evde inek beslemeyi düşünecek kadar sütobur arkadaşım Minik,
      Sürekli bana gaz veren ama çoğu fikri fos çıkan Durmuş,
      Şakalarını derin dondurucudan çıkaran Geveze Refik,
      Dükkânı ünlü fotoğraflarıyla dolu ama kendisi ünsüz Berber Said Abi,
      Okulun bodrumunda dev tavuklar besleyen müdürümüz,
      Kemiklerimi kırmakla tehdit eden Beton Cansu,
      Bankamatikte para unutacak kadar unutkan amcam,
      Kutuplardaki buzların erimesine sebep olan Garson Abuzer,
      Sürekli yanında balkabağı taşıyan esrarengiz adam,
      Bayramda sadece 1 lira harçlık veren Ömer Amca,
      Daha kimler kimler! Ve ne maceralar!
      Okudukça gülmekten yamulacaksınız. :)

       

      İÇİNDEKİLER:

      • Özel Yeteneksiz miyim?
      • Karabiberli Ballı Ayran
      • Dikkat Köpek Var!
      • Çakma Dedektif
      • Karizma Yerle Bir

      **Kitapların her biri 168 sayfadan oluşmaktadır. Toplamda 840 sayfadır. 

       

      ÖZEL YETENEKSİZ MİYİM?

      Özel yetenekli öğrenciler için sınav vardı. Öğretmenim beni katmadı. Daha doğrusu ilk başta katmadı. Ona çok etkileyici bir mektup yazıp sınıf defterinin arasına koydum.

      Mektubun sonunda da iki seçenek sundum:

      Yetenek sınavına gireceksin. EVET

      Yetenek sınavına elbette gireceksin. EVET

      Öğretmenim tercih konusunda fazla zorlanmadı. Seçeneklerden birini kabul etti. Ama sınav yaklaştıkça pişmanlık duymaya başladım.

      Keşke öğretmenimize o mektubu yazmasaydım. Ne güzel yaşayıp gidiyordum işte. Hem özel yetenekli olsam ne olacaktı ki?

      Bir şeyler yapmalıydım. Olmadı işte olmadı… Sınava girdim. Girmez olaydım!

       

      KARABİBERLİ BALLI AYRAN

      Şiir yarışması düzenleniyordu. Buna katılmayı çok istiyordum. Ama iyi şiir nasıl yazılır bilmiyordum. Geveze Refik geldi yanıma.

      – Benim dayım şair. O her gece yatmadan önce ballı ayran içer. Bu yüzden müthiş şiirler yazıyor, dedi.

      Sonunda bulmuştum aradığımı. Ballı ayran içmek berbat bir iş, ama ünlü ve başarılı bir şair olmak için içmeliydim. O gece yatmadan önce ballı ayran içtim. Tadını ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Berbattı.

      Hemen odama geçtim ve kaleme sarıldım. Ortaya bir şiir çıktı. Ama beğenmedim. Yazdığım şiiri çöpe attım. Acaba neden olmamıştı ki? Bunu ertesi gün Refik’e sordum.

      – Söylemeyi unuttum. Dayım ayrana karabiber de katardı, dedi Refik. Çok mide bulandırıcı bir durumdu.

       

      DİKKAT KÖPEK VAR!

      Bayram harçlığı için komşuları geziyorduk. Mahallemizde çok zengin bir aile var. Fazilet Teyzeler... Minik’le beraber Fazilet Teyzelerin evine doğru yürüdük. Kapıya vurduk, açan olmadı.

      Ben kapının demirleri arasından elimi sokup kilidi aradım. Ama ne yazık ki bulamadım. Siz deyin on dakika, ben diyeyim yirmi dakika kapıyı açmaya uğraştık.

      – Ben duvardan atlayacağım, dedi Minik.

      Duvardan önce o atladı, sonra ben. Bahçenin içinde bakınırken bir de ne görelim? Kulübesinde uyuyan bir köpek! Kalbim yerinden fırlayacaktı adeta. Ağlamak üzereydim. Gerçekten de başımız ciddi dertteydi.

      Hemen kapıya yöneldik. Ama bir türlü açılmıyordu kapı. Uğraştık da uğraştık… Bu arada bir hırlama sesi geldi. Arkamıza dönüp baktığımızda köpeğin bize doğru geldiğini gördük.

       

      ÇAKMA DEDEKTİF

      Durmuş’la süper ikili olmuştuk. Amacımız kötü insanları yakalamaktı. Durmuş gözlerini kıstı. Yavaşça etrafa baktı. Ardından kulağıma fısıldadı:

      – Suçlu garson. Onu yere çöp atarken gördüm.

      – İnsan çöp atıyor diye suçlanmaz. Daha büyük bir suçu olmalı.

      Kaşlarını çattı ve şöyle dedi:

      – Bak şimdi! Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir süvariyi kurtarır. Bir süvari bir haberi ulaştırır. Bir haber de savaşın sonucunu değiştirir.

      Mantıklıydı. Hemen bir plan yaptım. Amacım garson hakkında daha fazla bilgi toplamaktı. Bir masaya geçtim ve oturdum. Herkes kendi işiyle meşguldü. Garson zayıf, sessiz ve donuk bakışlı biriydi. Gömleğinde de küçük bir çekirge resmi vardı. Sanırım örgütlerinin sembolüydü. Belki de örgütün adı Katil Çekirgeler Grubu’ydu.

       

      KARİZMA YERLE BİR

      Durmuş bazı zamanlar saçmalasa da çoğu zaman beni destekler.

      – Sence ben başarılı biri miyim, diye sordum.

      – Elbette başarılısın, dedi. Sen koskoca KAFADAN YUMURTA gazetesinin yayın yönetmenisin. Senin çıkardığın gazete cumhurbaşkanına bile gidiyor.

      Durmuş’tan aldığım gazla mahallede dolaşmaya karar verdim. Beş-on dakika gezindikten sonra parka girdim. Birden iki çocuğun, bir çocuğu dövmek üzere olduklarını gördüm. Yalan yok, önce korktum.

      – Hey bırakın onu, diye bağırdım. Birden durup bana döndüler.

      – Tamam bırakırız. Fakat onun yerine seni döveriz, dediler.

      Kısa boylu, çelimsiz olan beni bir harekette yere yatırdı.

      – Üç kere bana abi dersen affederim seni, dedi.

      – Abi abi abi!

       

Kapat